
GİZLİ MABET
Türkün birine misafir gelir neyse kendini tanıştırı ben türküm ne der bu yabancıyı türk evine misafirliğe götürür evde türkün odasını çok beğenir derken yemeğini yerler akşam olur yabancıya yatacak yer bulurlar yabancı yatar ssabah türk erkenden kalkar ve yabancını odasına gider bakar ki yabancı kalkmış günlük yazıyor yabancıya günaydın der ve günlüğünü bitirincekahvaltıya inerler yerler ve gezmeye çıkarlar bir cafede otururlar ve birer nargile aldılar o anda türk dediki:
-Şu babedi görüyormusun dedi.
bunun üzerine yabancı oraya baktı mavi gözlerini küçülterek:
-bu mu mabed asıl mabedi ben gördüm dedi.
türk:
-yanlışın var bu dünyanın en büyük mabedi dedi.
yabancı:
-evet yanlışımyok hatta sizin evde gördüm.
türk:
-bizim evdemi söyle bakalım neresinde dedi.
yabancı:
-sabah kalktığımda karşıdaki odaya girdim ortada kutsal mezarlar ,duvarda ölü resimleri,yerdede bir tas tasın içinde değerli bir su vardı aldım suyu içtim toprak gibi tadı vardı dedi.
türk kahkahalar atarak:
-o mezar dediğin bizim gelin kızlara hazırladığımız sandık,duvarda ölü resimleri dediğin babamın sanat eseridedi.
yabancı gözlerini açarak:
-peki o su dedi.
türk:
-o da akşam yağmur yağıyordu annem sandıklar ıslanmasın diye tasa koyduydu sende yağmur suyunu içmişsin diyerek türk kahkahalara boğuldu